Çınar
16 aylık oldu. Bu ay Çınar biraz hastalanmıştı. Burun akıntısı ile başlayıp,
hastalık ateşe doğru evrilmişti ve bu ayın en büyük başarısı hastalığı antibiyotiksiz atlamak oldu. 3
günün sonunda ateşi düştüğü için doktoru da “gerek yok kullanmasın” dedi. Bu
süreçte Çınar’a doğal antibiyotik
alternatiflerinden soğanlı bal
içirdim.
- Soğanı küp küp kestim
içine 1 çorba kaşığı bal koydum ve birkaç saat beklettim. Karışım sulanıyor ve
her gün 1 çay kaşığı kadar içirdim.
- Bunun yanında
ıhlamur, elma, tarçın karışımı bitki çayı hazırladık.
- Burnunu serum
fizyolojik ile açık tutmaya çalıştık,
derken hastalıktan kurtulduk. Umarım bir daha
uzunca bir süre kapımızı çalmaz.
Doktoru,
18. Aya kadar kontrole getirmenize gerek yok dedi.
D vitaminini 18. Ayın sonuna kadar devam
ettirin dedi. Bir yaşında kan sayımını
yaptırdığımızda, Çınar’da demir eksikliği çıkmıştı. Demir takviyesi veriyorduk,
extradan demir alınımını da aralık ayının sonunda bıraktık.
Çınar
tam bir cırcır böceği oldu. Sürekli
bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Bir heceye takılıp arka arka sürekli o heceyi
tekrar ediyor. Bu ay dede dışında net bir şekilde anne demeye de başladıJ işte budur. Nasıl mesudum evladım bilemezsinJ
Alma(elma),
nerde, bu(su), anneanne, dede, yok, mama, meme bu ay repertuarına ekledikleri…
Uykular ahh o uykular, geceler dillense de konuşsa diyorum. Meme emdiği için
uykularda bir gelişme yok maalesef. Memeyi bırakana kadar da iyileşme beklemiyorum
artık. Umudu kestim. Memeyi bırakınca
geceler kesintisiz olacaktır.
Kar
ile ilk kez geçen sene 3 aylıkken tanışmıştı ama bu sene tabi daha bir farklı
oldu. Kara ilk dokunmak istemedi, tedirgin oldu gibi… yavaş yavaş her gün dışarı
çıkarta çıkarta alıştırdık. Eldiven ile daha rahat hissetti, eldiveni takınca
rahat rahat kara dokunmaya başladı.
Gündüz
uykuları bu haftaya kadar günde 2 kere oluyordu. Sabah 10:30-12:00, öğleden
sonra da 15:30-17:00 arası uyuyordu. Bu hafta tüm günler tek uyku ile geçti. Öğleden
sonra saat 17:00 de uyandıktan sonra akşam uyuması saat 22:00 yi buluyordu. Tek
uyku ile akşam uykuları da erkene çekilmiş oldu.
Süpürgeye
deli oluyor. Ne zaman süpürgeyi çıkarsam benle birlikte süpürmek istiyor. Geçen
gün T çetvelimi bulmuş, onu süpürge gibi yere doğru tutarak, ağzıyla vuuu vuu
süpürge sesi eşliğinde tüm salonu süpürdü.
Mutfakta
iş yapacaksam, Çınar’ın yanımda oyanlanması için tarçın çubuklarını koyduğum kabı
veriyorum, içinden çubukları çıkartıp tekrar kabın içine koymasını istiyorum,
bir süre oyalanıyor.
Su
konusunda başımız dertte. İnatla su isteyip, vermeyince kıyamet kopuyor….suyu
ağzına alıp dışarıya püskürtüp bütün üstünü sırılsıklam yapana kadar evin
içinde dolaşıyor. Olay yakalamaça dönüyor,
yakaladığım gibi hemen üstünü
değiştiriyorum.
Aklıma
şimdilik bunlar geldi.
Bir
sonraki yazıda görüşmek üzere J