Çınar 20 Aylık

Hayat bizi peşinden koştururcasına hızlı akıyordu ve bir bakmışız Çınar 20 aylık oldu.

Her şey o kadar hızlı oldu ki, gözümü açıp kapayıncaya kadar yanımda 1,5 yaşında bir oğlan çocuğu buldum.
Küçükken hep hayal ederdim... Evleneceğim, aşık olacağım kişi neye benzeyecek, nasıl biri olacak? Çocuklarım nasıl olacak, kim dünyaya benim çocuğum olarak gelecek? Ne zaman tanışacağız? Bugünleri, hep bir merak hep bir heyecan içinde bekledim.
Şimdi durduğum noktadan hayatıma bakıyorum ve altımda akan koca bir nehir var sanki...
Nehire atlayıp, akıntıya kapılıp suyla birlikte hareket etmez isem çoğu şeye geç kalıyorum hissine kapılıyorum.
Diğer yandan durup düşünmeden hareket ettiğim her an için pişmanlık duyar mıyım? Soluklanmadan yaşarken kaçırdığım onca andan mahrum mu kalıyorum? gibi endişelerle kavruluyorum.
Bir sarkaç halinde ruhum ve bedenim.
Ben bu sarkaç halinde gitgeller yaşarken,
O bir Çınar büyüyor da büyüyor.
Bir can yanı başında büyürken hata yapmaktan korkmak mı dersin?
Bir can yanı başında büyürken belki farkına bile varmadığın bir tepkinin onun üstündeki etkisini farkına varamamanın ağırlığı mı dersin?
Tüm bu karanlık hislerin yanında Çınar'la her şey aydınlık. Hayat umut dolu ve neşeli.
İyi ki varsın oğlum, iyi ki bizi seçtin hayatımıza girdin. Senle geçen şu kısacık ama bir o kadar da uzun 20 ay boyunca ne çok öğrendik.
Çok hüzünlü yazdım sanki ama inan içim de hüzün yok. Seni çok özlüyorum gün içinde tek sebebi bu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder