Yulaflı Kurabiye


Malzemeler:

200 gr margarin
¾ su bardağı pudra şekeri
1 adet yumurta
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 çay kaşığı tarçın
4 yemek kaşığı yulaf
3 su bardağı elenmiş un

Yapılışı:

Margarini eritin ve ılıması için bekleyin.
Büyük bir kapta margarini ve pudra şekerini çırpın.
Yumurtayı ilave edin ve çırpın.
Ayrı bir kapta un, kabartma tozu, vanilya, tarçın ve yulafı karıştırın.
Bu karışımı, yumurtalı karışıma ekleyin ve elinizle yoğurun.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın ve top şekline getirin.
Hamurları yağlı kâğıt serilmiş fırın tepsisine dizin. Önceden ısıtılmış 160 derece fırında 30 dakika pişirin.

Ankara’da üniversitede okuduğum yıllarda, İstanbul’a ailemi ziyaret etmeye giderdim. Yurtta kaldığım için annemin güzel mutfağına kavuşmak beni çok mutlu ederdi. Tabi mutfağını kullanmama izin verdiği sınırlar içerisinde mutluydum:) Yapmaktan hiç vazgeçmediğim bu kurabiye, benim ilk tarif denememdi. Bana o yıllarımı ve ev kokusunu hatırlatır...

Tüm tariflere Pinhan Mutfak adresinden ulaşabilirsiniz...

Portakallı ve Zencefilli Muffin


Malzemeler:

2,5 su bardağı un
3 adet yumurta
1 su bardağı toz şeker
1+¼ çay bardağı ayçiçek yağı
1 çay bardağı süt
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
Portakal kabuğu rendesi (3 adet portakal yeterlidir.)
1 tatlı kaşığı toz zencefil
Süslemek için pudra şekeri

Yapılışı:

Büyük bir kapta yumurta ve şekeri çırpın.
Ayçiçek yağını, sütü ve vanilyayı ilave edin ve çırpın.
Un ve kabartma tozunu ilave edin ve çırpın.
Portakal kabuğu rendesi ve toz zencefili ilave edin ve çırpın.
Muffin kalıplarına kağıtları yerleştirin.
Fırını 180 dereceye ayarlayın.
Kalıplara 2’şer yemek kaşığı hamur koyarak paylaştırın. 12 adet muffin elde edebilirsiniz.
Fırının orta bölmesinde 40 dakika pişirin.
Soğuyunca kalıptan çıkarın ve pudra şekeri serpin.

Kokusuna doyum olmayan bir muffin tarifi… Arkadaşlarım için pişirdiğimde her zaman övgüler alırım :) Kalıplara kağıtlar yerleştirmek, piştikten sonra muffinleri kalıptan çıkarmanızı kolaylaştırır.

Tüm tariflere Pinhan Mutfak adresinden ulaşabilirsiniz...

Dönüşüm

Bir döngüdür gidiyor bu sıralar. Bir hortuma kaptırmışım kendimi ve ne yapsam içinden bir türlü çıkamıyorum gibi. İş ev, ev iş derken... soluklanacak anlar yaratamadım kaç gündür. Akşamları Çınar’ı uyuturken uyuyakalıyorum. Sabahları da bir telaş servisi yakalamaya çalışıyorum. Bu sabah saatin çalmaması ile telaş katsayım çarpı 1000 e ulaştı. Deli yağmur var ve servisi kaçırma ihtimali resmen şakaklarıma ağrılar soktu. Döngüye bu yağmurda servis olmadan işe ulaşma çabasını eklemek istemedim.
Sabahları, eğer Çınar uykusunu alamadan kalktıysa kucakta demlenmeyi, hop iki meme fırlatıp demlenmeye devam etmeyi seven bir çocuk. Bu sabah hem geç kaldım hem de Çınar’ın demlenme ihtiyacının olduğu bir sabaha denk geldim. Bende şöyle yaptım... Küvetin yanında kafamı başaşağıya eğmek suretiyle saçımı Baran’a yıkatırken Çınar’a sarıldım. (Çünkü temas halinde olmayınca sanki etinden et koparıyormuşuz gibi ağlıyor) Sonrası tuvalette yere oturmuş saçımı kuruturken Çınar’ı kucağımda emzirdim sonra demlenmeye devam etti. Dişimi fırçalarken Çınar’ı omzuma aldım. Dişimi fırçalamaya Çınar omzumdayken devam ederken ve aynaya baktığımda kendimi bir ahtapota benzetmişken annem geldi. Çınar’ın demlenme ihtiyacını anneme devredip, evden koşar adımlarla çıktım ve deli yağmurun içinden koşarak servise yetiştim.
Sanırım bu küçük adrenalin ile döngüden az da olsa sıyrıldım. Gregor Samsa bir sabah kendini dev bir böceğe dönüşmüş olarak bulur, bende bu sabah kendimi dev bir ahtapota dönüşmüş olarak buldum. 


Görsel: Omar Rayyan painting