Gizem`in hamilelik günlüğü // birinci ve ikinci trimester


Merhaba! Ben Gizem, şuanda 26. haftasını bitirmek üzere olan dünya üzerindeki milyonlarca hamileden biriyim. Bu yazıya başlama nedenim hamileliğim ve ardından çocuk yetiştirme serüvenim süresince içimi dökmek, benzer yollardan geçen diğer insanlarla deneyimlerimi paylaşmak. 2 haftadır canım Melis`in instagram hesabına da dahil oldum ve paylaşımlar yapıyorum ama tabi instagram kelimelerin yeterli seviyede dökülmesine izin veremiyor. Instagram`dan günlük paylaşımlarıma devam ederken buradan da daha kapsamlı yazılar yazıyor olacağım.

Hamile kalır kalmaz veya 12.haftayı doldurur doldurmaz yazı yazmaya başlayanlar var bloglarda çoğunlukla fakat benim böyle bir paylaşıma hazır olmam için 25-26. haftaları bulmam gerekti maalesef. O nedenle öncelikle kısa olarak baştan itibaren yaşadıklarımdan bahsetmek istiyorum.
Eşim Can ile evliliğimizin 2. senesini doldurmaya yakın, birlikteliğimizin de 10.senesini doldururken birlikte çocuk sahibi olmaya karar verdik. Çok zaman geçmeden de hamile olduğumu öğrendik. Bütün aile büyük bir heyecan ve sevgiyle karşıladı bu haberi. Bir yandan çok mutluyduk, diğer yandan ben kendi içimde bilinmezlerle oradan oraya savruluyordum.

İlk trimestere damgayı vuran kesinlikle bulantılarım ve yorgunluğumdu, aynı kitaplardaki gibi. 6 ve 7. haftalarda iyice belirginleşen bulantılar 14. hafta itibariyle yavaş yavaş kayboldu. Bazı hamilelerde bıçak gibi kesiyormuş fakat benimki pek öyle kolay gitmedi. Ama gittiğinde de temelli gitti ve iştahım tamamen yerine geldi. Bulantılarım belki çok ağır değildi, sadece 2 kere kusturdu, çoğunlukla bitmeyen akşama doğru ağırlaşan pis bir öğürme dürtüsü gibiydi. Bu arada yiyebildiğim şeyler sayılıydı, galeta, peynir, yumurta, kraker, ekmek ile yaşadım bir süre. 53 kilo ile başlayan hamileliğimde 3 kilo vererek 50 kiloya düştüm. Kendimi psikolojik olarak çok kötü hissetmeye başladım. Aynadaki görüntüm güzelleşeceğine gittikçe çirkinleşiyordu. İçimde ne olduğu belli bile değildi, gerçekten hamile miydim acaba? Neyse ki ultrasonlarda doktor hamileliği onaylayan görüntüler gösteriyordu da öyle inanıyordum. Bir daha böyle bir şey yaşayamayacağımı düşünmeye başladım, hamilelik buysa kalsındı. Bu arada yorgunluğum da had safhalardaydı. Gün içinde masamda sürekli uykuluydum. Sürekli gözlerimi kapayıp dinlenmek için zaman kolluyordum. Eve gelince de zaten akşam yemeği yiyemediğim için direk uyumak istiyordum çünkü midemin bulanmadığı ender zamanlardan biri uyuduğum zamandı.

İkinci trimester`e doğru yol alırken, gel zaman git zaman bulantılarım yavaş yavaş azalmaya ve yok olmaya başladı. Sanırım 14.hafta civarı iyice azalmaya başlamıştı. Artık kendimi daha mutlu hissediyordum çünkü yemek yiyebiliyordum. Sevdiğin şeyleri yiyebilmenin önemini bir kez daha anlamış oldum. Neredeyse 3 aylık kıtlık döneminden sonra bir anda yemeklere saldırmaya başladım, sanki vücudumun kaybettiklerini geri koymaya çalışıyordum. Bu arada doktorumun önerisiyle multivitamin kullanmaya da başladım. Kendi kararımla normal dozun 3te2sini aldım çünkü düzenli ve sağlıklı beslendiğime inanıyordum. Bu arada kilo alımım da normale döndü. Bulantılar geçse de yorgunluğum vücudumu terketmiş değildi. Kitaplarda yazan enerji patlaması ikinci trimester ile belirmemişti. Yorgunluk azalsa da yine devam ediyordu. Bulantılar geçtiğinde yürüyüşe ve yogaya başlayacağıma dair kendime söz vermiştim fakat sözümde duramadım maalesef. Hiç bir şey yapmaya gücüm yoktu, oturmak ve yatmak istiyordum sadece. Ayağa kalktığımda gözlerim kararıyor, tansiyonum düşüyor, bu sefer hiç kalkmak istemiyordum. Oysaki artık düzgün besleniyordum da, niye hala böyleyim anlamlandıramıyordum, bu beni üzüyor ve öfkelendiriyordu. Eşim Can ve ailemin başına tam bir mızmız olup çıkmıştım.

Bu arada bebeğin gelişimi sağlıklı ve normal olarak ilerliyordu. 16 veya 17. hafta civarı cinsiyetinin kız olduğunu öğrendik, Can`la çok sevindik. Neden bilmiyorum, kız çocuk içimi aydınlatıyor benim, Can da benzer bir şeyler hissetti herhalde. Oysa ne fark eder ki?
18.hafta`da bir perinatolog ile detaylı ultrason randevumuz oldu, onlarca ölçümler yapıldı ve ölçümlere gore her şey normaldi. Benim için normal olmayan tek şey göbeğimdi, çünkü yoktu! Bu sefer benim neden göbeğim yok diye endişelenmeye başladım, oysaki biliyordum bebek normal gelişimini sürdürüyordu. Ama yoo, insanlar ay sen nasıl hamilesin dedikçe hem zayıflığımla gururlanıyordum hem de endişeleniyordum. Göbeğimin çıkmasını beklemeye başlamıştım, aynanın karşısında göbek arıyordum sürekli.
İlerleyen haftalarda yorgunluğum da azalmaya başladı. Artık daha da iyi hissediyordum.
20. ve 21. hafta itibariyle işle ilgili tempom da artmaya başlamıştı,sanki zaman daha hızlı geçiyordu. Ara ara tansiyon düşmesi gibi problemler çekmeye devam ediyordum ama bir şekilde idare ediyordu. Göbeğim hala belirginleşmemişti, bekliyordum.

22. haftada tekrar perinatolog kontrolüne gittik. Bu sefer 4 boyutlu insana benzer görüntüsünü de gördük bebeğin, çok garip bir histi. İlk defa o kadar duygulandım sanırım, günlerce açıp açıp baktım resmine. Sanki şimdiye kadar hayaldi de şimdi gerçeğe dönüşmeye başlıyordu benim için. Bu arada göbeğim de hafif bir çıkıntı oluşturuyordu. Sanki hamile miydim ne!
Hamile yogasına da başlamıştım. Ara ara evde kendim de yapıyor olsam da grup ile farklı bir paylaşım yaşıyorum. Sevgili hocamız Şaylan, zaten benim hamile yogası eğitmenlik eğitiminden hocam hem de hayatımda değerli bir arkadaşa dönüşmüştü zaten. Hamilelikte de onun dersine giriyor olmak çok güzel bir tecrübe. Hafif hafif kalça ağrılarım da başlamıştı, yoga onlara da iyi geliyor. Kalça agrılarım hala devam ediyor ve doğuma kadar bir yere gitmeyecek biliyorum, sadece doğru pozlar ile rahatlatmaya çalışıyorum.

23 ve 24. haftalar yine yoğun geçmişti fakat birkaç kere daha göz kararması, soğuk terleme gibi semptomlari yaşamıştım. Hep tansiyonum düşüyora yordum fakat bu sefer düşük seker - hipoglisemiden kaynaklanıyor olabilir mi diye bir soru işareti oluştu. Babam da diyabetik olduğundan evde fazladan şeker ölçüm cihazı vardı ve ben aralıklı olarak aç ve tok karnıma şekerimi ölçmeye başladım. Gerçekten de şekerim çok düşük çıkıyordu. Bunu fark edince yediğim tüm tatlıları, çikolataları, şekerli gıdaları kestim ve karbonhidratı da olabildiğince azalttım. Sürekli azar azar öğünlerle hiç aç kalmamaya odakladım kendimi. Başta hasta olma fikri beni aşırı sarstı, ağladım ağladım, sinirlendim neden beni bulmuştu yine problem? Bu zamanlarda hep Can`ın desteği vardı, iyi ki var. Yine onun yardımlarıyla beslenme şeklini rutin haline getirdim. Psikolojik mi yoksa gerçekten etkisi oldu mu bilmiyorum ama kendimi çok daha iyi hissetmeye başladım. Şuanda aynı yeme şekline devam ediyorum ve tekrar aynı problemleri yaşamadım, umarım da yaşamam.
Bu arada şeker yükleme testini de 25. haftada yaptırdım çünkü zaten kafamda şeker ile ilgili sorular vardı ve riske atmak istemedim. Neyse ki her şey normal çıktı. Kafamdaki sorular azaldı ve biraz daha huzur bulmuş hissediyorum.

26. haftayı bitirirken artık minik bir göbeğim var, birkaç gün önce ilk defa birisi hamile olup olmadığımı sordu. Bu hafta öğle aralarında iş yerinin bulunduğu site içinde yarım saatlik yürüyüşlere başladım, çok iyi hissettiriyor. Belime ve kalça ağrılarıma da çok iyi geliyor.

İkinci trimesteri sonlandırırken kendimi her gün daha iyi hissediyorum. Fiziksel sorunların azaldığını söyleyemem, her gün şekil değiştiriyorlar ama artık bu yolculuğu kabullenmeye başladım. Bebeğimle kavuşmaya adım adım yaklaşıyorum, ve bu yaşadıklarım kavuşmamız için bir köprü. Kavuşunca ne hissedeceğim, neler değişecek bilmiyorum ama Can ile hayatımızda çok önemli bir dönüm noktası olacağı kesin. Bana birçok duyguyla birlikte heyecan veriyor. Haydi yaşayıp görelim diyorum...

Bundan sonra 27. hafta itibariyle yaşadıklarımı güncel olarak paylaşmaya çalışacağım. Maksat buralara bir yerlere bir iz bırakmak, dertleşmek, paylaşmak olsun.

Sevgiler herkese,
Gizem xx 




2 yorum:

  1. Ne kadar güzel yazmışsın Gizemcim... kendi hamileliğime geri döndüm sayende. Düğün gününde makyajına geldiğimde bende hamileydim hatırlıyor musun? İlk trimesterın sonlarındaydım hatta. Bulantılarım had safhadaydı. :) Merakla takipteyim. Sağlıkla kızınızı kucağınıza almanız dileğiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel dileklerin için teşekkürler Denizcim. Hatırlamaz mıyım? Kuzun şimdi büyüdü, çok tatlı bir kız oldu. Nasıl geçiyor zaman. Sevgiler çok :)

      Sil