Merhaba,
28. haftaya duygusal olarak pek parlak bir başlangıç yapamadım malesef. Zaten hormonların ve dünyada ve ülkede yaşananların etkisinin harmanlanmasıyla beynimde kısa devreler yaşıyordum. Cumartesi akşamı yaşananların etkisiyle iyice dağıldım. Karnınızda bir canlıyla toparlanmanız çok uzun sürmüyor neyse ki. Bir şekilde düşüncesi ve minik hareketleriyle size yitirdiğiniz umudu geri aşılıyor. Gerçi hafta içinde de dünyadan yine iç karartıcı haberler gelmeye devam etti ama aynı döngü içimde kendini tekrarlamaya devam ediyor; üzüntü, öfke ve ardından zor olsa da iyiye dair umut...
Buna rağmen, fiziksel olarak kendimi daha iyi hissettiğim bir hafta olduğunu söyleyebilirim. Yürüyüşlerin ve yoganın etkisini görüyorum sanırım.
Bu haftaki belirgin farklılık ufaklığın hareketlerinde oldu. Hareket sıklığı eskisiyle aynı olsa da, artık hareketleri çok daha belirgin, hatta bazen korkutucu bile diyebilirim. Ellerimle dışarıdan uzuvlarını hareketler esnasında çok net hissedebiliyorum. Belki bulunduğu pozisyon ile de ilgili olabilir, sanırım ellerini ve kollarını karnımdan dışarı yönde hareket ettiriyor.
İnternette bebeğin doğuma yaklaşırkenki pozisyonunu anlamak üzere belly mapping isimli bir yöntem uygulandığını okudum. Kısaca dışarıdan hissedilenlerle bebeğin başı, poposu ve uzuvlarının yerini karın üzerinde çizerek belirleme şeklinde ifade ediliyor. Bebek doğum için uygun pozisyona girmemiş ise bazı egzersiz ve yöntemlerle uygun pozisyona girmesi için öneriler de bulunuyor aynı kaynaklarda. Doğuma yaklaşan dönemde bu yöntemi deneyip, paylaşabilirim.
Önümüzdeki haftalarda bebeğin kemikleri sertleşiyor ve büyüme hızı ivmeleniyormuş, bu da bol bol kalsiyum ve diğer vitaminlerden çekiyor demek olduğu için stokları doldurmak adına Multivitaminin yanında destekleyici bazı diğer takviyeler daha verdi doktorum.
Bu aralar geceleri yattığım pozisyonu seçmekte biraz zorlanıyorum. Genelde ana atar damarı sıkıştırmamak adına hamilelere sol tarafına yatmayı öneriyorlar fakat bir pozisyonda uzun süre durunca biraz rahatsızlık duymaya başlıyorum, özellikle belimde ve kalçamda. Gece uyandığımda kendimi sağıma dönük veya sırt üstü yatar halde bulduğum da oluyor. Böyle durumlarda soluma dönmeye çalışsam da bazen rahatsam bırakıyorum kendimi olduğum gibi. Bir de sağa veya sola dönük yattığımda sanki bebeği sıkıştırıyormuşum gibi bir his geliyor içime, öyle olmuyordur umarım. Zavallının yeri zaten dar, karanlık ve ıslak bir de alanını daha da daraltmak düşününce benim içimi bunaltıyor.
Bu hafta ilk defa bilinçli olarak bebeğin hıçkırıklarını farkettim. Bebek gelişimini anlatan çoğu kaynakta erken haftalardan itibaren hıçkırıkların duyulabileceğinden bahsediyordu fakat benim farketmem biraz zaman aldı. Heralde tekme veya damar atması ile karıştırdım, garip birşeymiş gerçekten.
28. haftayı doldururken haftaları da yanlış saydığımı farkettim bu arada. 27. hafta değil 28. haftanın içindeymişim. Gerçi ölçümlerde kıçı başı gövdesi hepsi farklı hafta çıkıyor. Hafta sayıları ne farkeder ki? Ne zaman isterse o zaman gelecek kuzu...
Haftaya görüşmek üzere,
Sevgiler,
Gizem xx
28. haftaya duygusal olarak pek parlak bir başlangıç yapamadım malesef. Zaten hormonların ve dünyada ve ülkede yaşananların etkisinin harmanlanmasıyla beynimde kısa devreler yaşıyordum. Cumartesi akşamı yaşananların etkisiyle iyice dağıldım. Karnınızda bir canlıyla toparlanmanız çok uzun sürmüyor neyse ki. Bir şekilde düşüncesi ve minik hareketleriyle size yitirdiğiniz umudu geri aşılıyor. Gerçi hafta içinde de dünyadan yine iç karartıcı haberler gelmeye devam etti ama aynı döngü içimde kendini tekrarlamaya devam ediyor; üzüntü, öfke ve ardından zor olsa da iyiye dair umut...
Buna rağmen, fiziksel olarak kendimi daha iyi hissettiğim bir hafta olduğunu söyleyebilirim. Yürüyüşlerin ve yoganın etkisini görüyorum sanırım.
Bu haftaki belirgin farklılık ufaklığın hareketlerinde oldu. Hareket sıklığı eskisiyle aynı olsa da, artık hareketleri çok daha belirgin, hatta bazen korkutucu bile diyebilirim. Ellerimle dışarıdan uzuvlarını hareketler esnasında çok net hissedebiliyorum. Belki bulunduğu pozisyon ile de ilgili olabilir, sanırım ellerini ve kollarını karnımdan dışarı yönde hareket ettiriyor.
İnternette bebeğin doğuma yaklaşırkenki pozisyonunu anlamak üzere belly mapping isimli bir yöntem uygulandığını okudum. Kısaca dışarıdan hissedilenlerle bebeğin başı, poposu ve uzuvlarının yerini karın üzerinde çizerek belirleme şeklinde ifade ediliyor. Bebek doğum için uygun pozisyona girmemiş ise bazı egzersiz ve yöntemlerle uygun pozisyona girmesi için öneriler de bulunuyor aynı kaynaklarda. Doğuma yaklaşan dönemde bu yöntemi deneyip, paylaşabilirim.
![]() |
How to do Belly Mapping - Mama Natural |
Önümüzdeki haftalarda bebeğin kemikleri sertleşiyor ve büyüme hızı ivmeleniyormuş, bu da bol bol kalsiyum ve diğer vitaminlerden çekiyor demek olduğu için stokları doldurmak adına Multivitaminin yanında destekleyici bazı diğer takviyeler daha verdi doktorum.
Bu aralar geceleri yattığım pozisyonu seçmekte biraz zorlanıyorum. Genelde ana atar damarı sıkıştırmamak adına hamilelere sol tarafına yatmayı öneriyorlar fakat bir pozisyonda uzun süre durunca biraz rahatsızlık duymaya başlıyorum, özellikle belimde ve kalçamda. Gece uyandığımda kendimi sağıma dönük veya sırt üstü yatar halde bulduğum da oluyor. Böyle durumlarda soluma dönmeye çalışsam da bazen rahatsam bırakıyorum kendimi olduğum gibi. Bir de sağa veya sola dönük yattığımda sanki bebeği sıkıştırıyormuşum gibi bir his geliyor içime, öyle olmuyordur umarım. Zavallının yeri zaten dar, karanlık ve ıslak bir de alanını daha da daraltmak düşününce benim içimi bunaltıyor.
Bu hafta ilk defa bilinçli olarak bebeğin hıçkırıklarını farkettim. Bebek gelişimini anlatan çoğu kaynakta erken haftalardan itibaren hıçkırıkların duyulabileceğinden bahsediyordu fakat benim farketmem biraz zaman aldı. Heralde tekme veya damar atması ile karıştırdım, garip birşeymiş gerçekten.
28. haftayı doldururken haftaları da yanlış saydığımı farkettim bu arada. 27. hafta değil 28. haftanın içindeymişim. Gerçi ölçümlerde kıçı başı gövdesi hepsi farklı hafta çıkıyor. Hafta sayıları ne farkeder ki? Ne zaman isterse o zaman gelecek kuzu...
Haftaya görüşmek üzere,
Sevgiler,
Gizem xx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder